Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Heterokromi, iki göz rengi arasında fark olmasıdır. Heteros farklı, kromi de renk demektir. Heterokromi bir hastalıktan veya ailesel nedenlerden, yani genetiktir. Bunları sebebi bilinirse o zaman çok da fazla tetkiklere gerek olmadan bu ailesel ve hiçbir problem yaratmayacak ya da yaratacak diyebiliriz. Genelde gözlerden bir tanesi daha açık ya da daha koyudur.
Heterokrominin nedenlerine göre sonuçları farklıdır. Bazen hasta olan göz daha açık renkte olabilir, bazen de hasta olan göz daha koyu renktedir. Bu da göz doktorlarına hastalığın tanısını koymakta yardımcı olur. Eğer beraberinde başka rahatsızlıklar da varsa; sağırlık, göz tansiyonunun yükselmesi, gözde iltihap gibi farklı sorunlar varsa, bunlar da bize hastalığın nedeni konusunda ipucu verebilir.
Heterokromi ile beraber farklı hastalıklar yoksa, kişi ömrü boyunca sorunsuz bir şekilde günlük hayatına devam edebilir.
Örneğin : Tarihte Büyük İskender, Mimar Sinan gibi ünlü kişilerin heterokrom oldukları bilinmektedir.
Heterokromi nedenleri
Heterokromi doğuştan ya da daha sonradan olabilir. Doğuştan olma nedenleri genetik mutasyonlardır. Bunlar özellikle hayvanlarda daha sık olur. Örneğin Van kedisi çok meşhur bir heterokrom hastasıdır. Çünkü bir gözünün rengi diğerinden farklıdır ve Van kedisi tamamen saf bir başka Van kedisi ile çiftleştiğinde doğacak yavrular da aynı geni devam ettirir. İnsanlar da ise Heterokromi oranı genetik olarak daha azdır. Yaklaşık olarak yüzbinde 10 kişide görülür. Bu kadar azdır.
Heterokrominin daha sonradan ortaya çıkan türü de vardır. Burada oran artar. Bu durum göze gelmiş basit bir yaralamadan olabileceği gibi, glokom tedavisi için kullanılan prostaglandin inhibitorü adı verilen özel damlaların yan etkisi olarak da uzun vadede heterokromi sorunu görülebilir, göz rengi farklılaşabilir.
Heterokromiye bazı hastalıklar, sendromlar da neden olabilir. Örneğin yüze gelen bir sinirin bozulmasından dolayı orada bir beslenme bozukluğu oluşur. Bu, Horner sendromudur. Buradaki sinirsel duyarlılığın değişmesi ile birlikte gözün pigmentasyonunda da değişim meydana gelir.
Bundan başka asıl, en tehlikeli olanı ise gözün içerisinde melanom dediğimiz kanser türleridir. Bunlar sonradan oluşur. Veya bu bir kanser olmayabilir ancak yine bir pigmentasyon artışı veya halk arasında ben olarak bilinen şeyin, nevüsün, iriste de meydana gelmesi söz konusu olabilir. Çünkü gözün rengini veren iris dokusunda da bu tür bir ben olabilir. Bu nedenle gözün rengi koyulaşabilir.
Bazı enfeksiyon hastalıkları da sonradan heterokromi sorununa yol açabilir. İristeki bir sinsi iltihabi hastalıkta gözün rengi gittikçe açılır. Eğer kahverengi ise maviye doğru gider. Diğer göz kahverengi kalır ve iki göz arasında fark olur.
Bundan başka uçuk, herpes virüsüne bağlı enfeksiyonlarda da gözün iris tabakasında atrofi meydana gelebilir. Atrofi de pigment hücrelerinin azalmasına yol açar.
Heterokromi görülen kişiler
Heterokromi kalıtsal ya da edinsel olabilir. Doğuştan olanlar kalıtsal nedenlerdir, genlerdeki mutasyonlardan olabilir. Genetik, doğuştan heterokromi nadir görülür. Yaklaşık olarak yüzbinde 10 kişide görülür. Göz rengi farklı olan ancak gözlerinde herhangi bir sorunu olmayan meşhur insanlar da vardır. En meşhur heterokromi hastaları Mimar Sinan ve Büyük İskender'dir.
Göz doktorlarını daha çok ilgilendiren, daha sonradan ortaya çıkan, gözdeki bir hastalık ya da bir tedavi sırasında ortaya çıkan heterokromi rahatsızlığıdır. Genetik olmayan ve zamanla oluşan göz rengi değişiklikleri erişkin yaşlarda ortaya çıkar. Belli bir hastalığın veya kronik bir rahatsızlığın takibi sırasında ortaya çıkan heterokromi rahatsızlığının mutlaka incelenmesi gerekir. Örneğin pigment hücrelerindeki iyi ya da kötü huylu bir bir tümör olabilir ve bunların ayırt edilmesi gerekir. Yüzdeki yansımalarına bakmak lazım. Bazen yüzdeki göze yakın ciltte de bazı pigmentasyonlar, ota nevüs dediğimiz benler ayırt edilmelidir.
Kimi zaman da sempatik sinir kesilerine bağlı olarak, örneğin boynunda küçük bir operasyon geçiren kişide Horner sendromu ortaya çıkabilir. Bu, gözün küçülmesi, göz kapağının biraz düşmesi ve göz bebeğinin de küçülmesi ile birlikte, miosis, ptosis, enophthalmos adı verilen bir üçlü ortaya çıkabilir. Bu anlamda gözdeki renk değişikliğinin göz doktoru tarafından bir hastalık mı yoksa genetik bir durum mu olduğunun ayırt edilmesi ve tanısının konulması önemlidir.
Tarih: 2018-03-30 05:56:25 Kategori: Biyoloji
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Heterokromi (Göz Farklılığı) Nedir
Heterokrominin nedenlerine göre sonuçları farklıdır. Bazen hasta olan göz daha açık renkte olabilir, bazen de hasta olan göz daha koyu renktedir. Bu da göz doktorlarına hastalığın tanısını koymakta yardımcı olur. Eğer beraberinde başka rahatsızlıklar da varsa; sağırlık, göz tansiyonunun yükselmesi, gözde iltihap gibi farklı sorunlar varsa, bunlar da bize hastalığın nedeni konusunda ipucu verebilir.
Heterokromi ile beraber farklı hastalıklar yoksa, kişi ömrü boyunca sorunsuz bir şekilde günlük hayatına devam edebilir.
Örneğin : Tarihte Büyük İskender, Mimar Sinan gibi ünlü kişilerin heterokrom oldukları bilinmektedir.
Heterokromi nedenleri
Heterokromi doğuştan ya da daha sonradan olabilir. Doğuştan olma nedenleri genetik mutasyonlardır. Bunlar özellikle hayvanlarda daha sık olur. Örneğin Van kedisi çok meşhur bir heterokrom hastasıdır. Çünkü bir gözünün rengi diğerinden farklıdır ve Van kedisi tamamen saf bir başka Van kedisi ile çiftleştiğinde doğacak yavrular da aynı geni devam ettirir. İnsanlar da ise Heterokromi oranı genetik olarak daha azdır. Yaklaşık olarak yüzbinde 10 kişide görülür. Bu kadar azdır.
Heterokrominin daha sonradan ortaya çıkan türü de vardır. Burada oran artar. Bu durum göze gelmiş basit bir yaralamadan olabileceği gibi, glokom tedavisi için kullanılan prostaglandin inhibitorü adı verilen özel damlaların yan etkisi olarak da uzun vadede heterokromi sorunu görülebilir, göz rengi farklılaşabilir.
Heterokromiye bazı hastalıklar, sendromlar da neden olabilir. Örneğin yüze gelen bir sinirin bozulmasından dolayı orada bir beslenme bozukluğu oluşur. Bu, Horner sendromudur. Buradaki sinirsel duyarlılığın değişmesi ile birlikte gözün pigmentasyonunda da değişim meydana gelir.
Bundan başka asıl, en tehlikeli olanı ise gözün içerisinde melanom dediğimiz kanser türleridir. Bunlar sonradan oluşur. Veya bu bir kanser olmayabilir ancak yine bir pigmentasyon artışı veya halk arasında ben olarak bilinen şeyin, nevüsün, iriste de meydana gelmesi söz konusu olabilir. Çünkü gözün rengini veren iris dokusunda da bu tür bir ben olabilir. Bu nedenle gözün rengi koyulaşabilir.
Bazı enfeksiyon hastalıkları da sonradan heterokromi sorununa yol açabilir. İristeki bir sinsi iltihabi hastalıkta gözün rengi gittikçe açılır. Eğer kahverengi ise maviye doğru gider. Diğer göz kahverengi kalır ve iki göz arasında fark olur.
Bundan başka uçuk, herpes virüsüne bağlı enfeksiyonlarda da gözün iris tabakasında atrofi meydana gelebilir. Atrofi de pigment hücrelerinin azalmasına yol açar.
Heterokromi görülen kişiler
Heterokromi kalıtsal ya da edinsel olabilir. Doğuştan olanlar kalıtsal nedenlerdir, genlerdeki mutasyonlardan olabilir. Genetik, doğuştan heterokromi nadir görülür. Yaklaşık olarak yüzbinde 10 kişide görülür. Göz rengi farklı olan ancak gözlerinde herhangi bir sorunu olmayan meşhur insanlar da vardır. En meşhur heterokromi hastaları Mimar Sinan ve Büyük İskender'dir.
Göz doktorlarını daha çok ilgilendiren, daha sonradan ortaya çıkan, gözdeki bir hastalık ya da bir tedavi sırasında ortaya çıkan heterokromi rahatsızlığıdır. Genetik olmayan ve zamanla oluşan göz rengi değişiklikleri erişkin yaşlarda ortaya çıkar. Belli bir hastalığın veya kronik bir rahatsızlığın takibi sırasında ortaya çıkan heterokromi rahatsızlığının mutlaka incelenmesi gerekir. Örneğin pigment hücrelerindeki iyi ya da kötü huylu bir bir tümör olabilir ve bunların ayırt edilmesi gerekir. Yüzdeki yansımalarına bakmak lazım. Bazen yüzdeki göze yakın ciltte de bazı pigmentasyonlar, ota nevüs dediğimiz benler ayırt edilmelidir.
Kimi zaman da sempatik sinir kesilerine bağlı olarak, örneğin boynunda küçük bir operasyon geçiren kişide Horner sendromu ortaya çıkabilir. Bu, gözün küçülmesi, göz kapağının biraz düşmesi ve göz bebeğinin de küçülmesi ile birlikte, miosis, ptosis, enophthalmos adı verilen bir üçlü ortaya çıkabilir. Bu anlamda gözdeki renk değişikliğinin göz doktoru tarafından bir hastalık mı yoksa genetik bir durum mu olduğunun ayırt edilmesi ve tanısının konulması önemlidir.
Tarih: 2018-03-30 05:56:25 Kategori: Biyoloji
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx